Selam sevgili dostlar… Sınavlarımı bitirmiş olmanın rahatlığı üstüme çökmüşken artık fazlaca geciktirdiğim yazımı yazma vaktinin geldiğini biliyorum. “Oğlum sen de beklet, beklet sonra özür dile, yok yeaaaaa” demeyin. Vallahi zor lan sınavlar, “şemsiye–popo” ilişkisinden bile beter. Hatta “şırınga-popo-kan” üçlüsünü içeren sınavlardı. Neyse bu kötü sınav zamanlarını unutalım. Zira hala götümün bir yanı acıyor. Şimdi yazıma gelelim. Bu yazımda size çok önemli felsefe okullarından bahsetmek istiyorum. Tikicanlar gibi “felsefe ne yaaaaa, sorry ama cok sıkıcı yaneeeee” demeyin. İki kelam okumak için devam edin, sonucunda entel hissedeceksiniz. 4 saniyelik kullanım garantisi veriyoruz. Hissetmezseniz de muhtemelen kullanıcı hatası diyerek sallamayacağız. Neyse uzatmadan başlıyorum.
Türk kıroluk felsefesinin son iki uzantısı: Nihatizm ve İsmailizm.
Nihatizm; Nihat Doğan'ın kurduğu felsefe okuludur. Temelini türk kıroluğu felsefesinden alır. Edebi, ilimden üstün tutması en önemli özelliğidir. Zira kendileri “ilim deryasından ettim bir damla ilim talep, ilim en son dediler, önce edep önce edep” demiştir.* Eğitimli insanın edebi olmadıktan sonra hiç olacağını savunmuş, bunu da 80 yaşındaki Türk insanlarının söylemlerine dayandırmıştır. Ahiret ve tanrı inancı tam olarak mevcuttur. Ancak bu inancı farklı bir şekilde yorumlamıştır. Nitekim "Eğer ruhlarımızı ortaya koyacaksak senin ruhunla benim ruhum ortaya gelecekse Allah’ımın üstüne yemin ederim ki senin ruhun benim ruhum önünde diz çöküp tövbe ister." sözleriyle inanç anlayışını ortaya koymaktadır. Onun için ahiret "ruhların hesaplaşacağı" yerdir ve tanrı “hesaplaşmanın hakemi”dir. Semavi dinlerin aksine tövbe, “tanrıdan af istemek” değildir; büyük olan ruhun, küçük olanı dövmesidir. Ayrıca Nihat Doğan fikirlerine oldukça önem verir. Fikirlerin her daim kalıcı olacağını, naçiz bedeninin ise bir gün toprak olacağını belirtir. Bunu, "Nihat Doğan sakal gibidir. Kestikçe daha gür çıkar" sözlerinde fikrî sonsuzluğa işaret etmesinden anlıyoruz. Onun için sonsuzluk fikirlerde yatar, bu fikirlerin yok olması amaçlansa dahi her zaman güçlenerek geri dönecektir. Burada, kıroların dün var oldukları gibi yarında var olacakları sonucunun, fikriyata yansıması görülebilir. Sonuçta, kırolar ilk başta oldukları gibi şimdi de varlıklarını korumaktadır. Onun için dürüstlük, elde edilmesi zor, bir erdemdir. Herkes “sahte okey”dir. Gerçek okeye ulaşmak, ancak kıroluk felsefesinin ulaştırabileceği bir makamdır. “Sahte okey” kavramı kahvelerdeki öğrencilerinin durumu daha net kavraması için önemlidir. Zira bu felsefenin önemli yanlarından biri de, seviyeyi olabildiğince düşürüp, sadece elit bir kıro kesim tarafından anlaşılabilmeye dayanır. Söylenenler anlaşılmaz imgelere sıkıştırılmıştır. Anlayabilmek, gerçek kıroluk felsefesini büyük oranda kavramaya bağlıdır. Sevgi, onun için çok yücedir. Kolay elde edilemez. Bir kadın itinayla sevilir. İkili ilişkilere dair düşüncelerini “bir tanesinden bir tanesine” adlı eserinde toplamıştır. Ayrıca kalp bir kere kırılır, cam gibi dağılır.** Giyinim, bir kıronun en önemli göstergesidir. Nerede parlak pantolon, gömlek, ceket varsa giyilmelidir. Kıroların rütbeleri yükseldikçe, giyilen giysinin kumaşı o derece parlak olmalıdır. Günümüzün en geçerli kıroluk felsefelerindendir.
Nihatizm; Nihat Doğan'ın kurduğu felsefe okuludur. Temelini türk kıroluğu felsefesinden alır. Edebi, ilimden üstün tutması en önemli özelliğidir. Zira kendileri “ilim deryasından ettim bir damla ilim talep, ilim en son dediler, önce edep önce edep” demiştir.* Eğitimli insanın edebi olmadıktan sonra hiç olacağını savunmuş, bunu da 80 yaşındaki Türk insanlarının söylemlerine dayandırmıştır. Ahiret ve tanrı inancı tam olarak mevcuttur. Ancak bu inancı farklı bir şekilde yorumlamıştır. Nitekim "Eğer ruhlarımızı ortaya koyacaksak senin ruhunla benim ruhum ortaya gelecekse Allah’ımın üstüne yemin ederim ki senin ruhun benim ruhum önünde diz çöküp tövbe ister." sözleriyle inanç anlayışını ortaya koymaktadır. Onun için ahiret "ruhların hesaplaşacağı" yerdir ve tanrı “hesaplaşmanın hakemi”dir. Semavi dinlerin aksine tövbe, “tanrıdan af istemek” değildir; büyük olan ruhun, küçük olanı dövmesidir. Ayrıca Nihat Doğan fikirlerine oldukça önem verir. Fikirlerin her daim kalıcı olacağını, naçiz bedeninin ise bir gün toprak olacağını belirtir. Bunu, "Nihat Doğan sakal gibidir. Kestikçe daha gür çıkar" sözlerinde fikrî sonsuzluğa işaret etmesinden anlıyoruz. Onun için sonsuzluk fikirlerde yatar, bu fikirlerin yok olması amaçlansa dahi her zaman güçlenerek geri dönecektir. Burada, kıroların dün var oldukları gibi yarında var olacakları sonucunun, fikriyata yansıması görülebilir. Sonuçta, kırolar ilk başta oldukları gibi şimdi de varlıklarını korumaktadır. Onun için dürüstlük, elde edilmesi zor, bir erdemdir. Herkes “sahte okey”dir. Gerçek okeye ulaşmak, ancak kıroluk felsefesinin ulaştırabileceği bir makamdır. “Sahte okey” kavramı kahvelerdeki öğrencilerinin durumu daha net kavraması için önemlidir. Zira bu felsefenin önemli yanlarından biri de, seviyeyi olabildiğince düşürüp, sadece elit bir kıro kesim tarafından anlaşılabilmeye dayanır. Söylenenler anlaşılmaz imgelere sıkıştırılmıştır. Anlayabilmek, gerçek kıroluk felsefesini büyük oranda kavramaya bağlıdır. Sevgi, onun için çok yücedir. Kolay elde edilemez. Bir kadın itinayla sevilir. İkili ilişkilere dair düşüncelerini “bir tanesinden bir tanesine” adlı eserinde toplamıştır. Ayrıca kalp bir kere kırılır, cam gibi dağılır.** Giyinim, bir kıronun en önemli göstergesidir. Nerede parlak pantolon, gömlek, ceket varsa giyilmelidir. Kıroların rütbeleri yükseldikçe, giyilen giysinin kumaşı o derece parlak olmalıdır. Günümüzün en geçerli kıroluk felsefelerindendir.
İsmailizm; Nihatizm’e tepki olarak, Almanya’da doğmuştur. Kurucusu, İsmail YK’dır. Bu görüşe göre edebin ve ilmin birbirlerine göre üstünlüğü yoktur. Zaten bu görüşe göre, ilim ve edep denen bir şey yoktur. Önemli olan yapılan magandalıktır. Ayrıca ona göre, herkes kafasına göre takılmalıdır. Sevgi, insanı mahveden şeydir. İnsana bin cefa çektirir, bin defa öldürür. İkili ilişkiler uzak durulması gereken kötü şeylerdir. Aşk acısının intikamı arabalardan çıkarılmalıdır.*** Nihayet, “çıtır çıtır beni ye” diyerek ilişki anlayışının darlığını ortaya koymaktadır. Önemli olan hatunu çok ya da az sevmek değil, götürebilmektir. “Şappur şupur beni öp” sözünden ben de bir bok anlamadım. Nasıl bir öpme şekli lan o? Araba parçalayan, hatun götürmeye çalışan ve bu gibi nedenlerle, genellikle kıroların magandaları kapsayan kısmına hitap eder. Onun için fikirler, sonsuz değildir. Kendisi ölünce her şey biter, kalabalık dağılır. Her şeyi anlık yaşar, o an içinde biter. “Allah belanı versin” adlı eserinde inanç ve sevgiye hakkındaki görüşlerini bir araya toplamıştır. Onun için tanrı cezalandırma aracıdır. Gerisini boş ver gitsin. İbadet şekli arka arkaya çeşitli enstrümanları acemice çalmaya dayansa da bunu sadece kendisi becerebilmektedir.**** Her konserde sanatçı adına Tanrıya bir hatun kimse kurban edilir. Bilinen kurbandan farklı olarak, kurbanın görevi yalnızca ayılıp bayılmaktır. İsmailizm’in en ayırıcı özelliği ise sanal aleme verdiği önemden kaynaklanır. İsmailizm ile birlikte kıroluk felsefesi çok ciddi bir modernizasyon sürecine girmiştir. Bu konudaki görüşlerini “bombabomba.com” ve “facebook” adlı eserlerinde toplamıştır. Sokaktaki kıroların sanal aleme taşınması, klasik kıro felsefesinin modernizasyonu açısından en önemli adımdır. Bu dönüşüm gereklidir, olmak durumundadır.
İşte dostlarım, size son dönemlere damgasını vurmuş iki önemli felsefe okulundan bahsettim. Yapılmış olan gözlemler esnasında birçok kimsenin kendi benliğini kaybetmiş olduğunu söylemem de fayda var. Diyeceğim o ki, sakın psikolojik destekçileriniz olmadan nihatizm ve ismailizm yanlılarını gözlemlemeyiniz. Ben işin sınırında kalmış şanslı bir kimseyim. Herkes benim gibi şanslı olmayabilir. Bu haftaki yazımı Nihat Doğan’ın şu sözleriyle bitiriyorum: Ben, seni çok sevdim. Sana olan bu aşkım kıyamete kadar... ama sadece bu dünyadaki kıyamet değil öbür dünyadaki kıyamet de dahil(burada sıçtığını fark etti ve toparlamak için şunu söyledi) eee!? öteki dünyada huri verirlerse yerine seni seçeceğim. Esen kalın dostlar.
*Kaynak: Okan Bayülgen’in “Kingo Disco” programı.
**Kaynak: Nihat Doğan “kırdın kalbimi” parçası.
***Kaynak: İsmail YK “Allah belanı versin” klibi.
****Kaynak: İbrahim Tatlıses “İbo Show” programı.